Arama Sonucu:

Sormak istediğim her şeyi “açık açık” sordum Kerry Drewery’e. Romanının kahramanı Ichiro’nun, konuşamadığı konulardan ötürü hissettiği o yükü en azından biz hissetmeyelim istedim. Hiroşima’nın yarattığı insanlık utancından bahsederken Holokost’tan, Srebrenitsa’dan ve elbette ki Gazze’den bahsetmemek olmazdı. Ayrıca, edebiyatın genç yetişkin türünde yazan yazarların homoseksüellik, cinsellik, intihar, müstehcen dil, marjinal topluluklar gibi fazlasıyla “cıs” sayılan alanlara bakış açılarını ve bu “cıs” konuları ele almak zorunda kaldıklarında dayandıkları sınırları, o sınırlardaki esneklik paylarını da sordum Kerry’e. Her sorumu evirip çevirmeden, en insani yönüyle cevapladı kendisi. Suya sabuna da bol bol dokunduk yani, fincancı katırlarını da ürküttük. Sohbetin böylesini seviyorum zaten; içten geldiği gibi konuşulan, en doğal, en sansürsüz türünü.

Genç Timaş’ın tüm çalışanlarına, Çengelköy’deki şahane kitabevleri Tarçın’da bizi en güzel şekilde ağırladıkları ve İTEF ekibine, bu anlamlı sohbetin gerçekleşmesinde son derece profesyonel bir şekilde bize yardımcı oldukları için çok teşekkür ederim.

Bir yorum Yaz