
Son Ege tatilim ile ilgili begonvilli, imbatlı, mavisi yeşili bol, okuyanın içini açacak, bu sıcak yaz günlerinde yüreğine sular serpecek bambaşka bir yazıya başlamıştım ki, ülkemin dört bir yanında bu malum yangınlar patlak verdi! Kalemim sustu. Ruhum boğuldu. Müsilajın etkisinden kurtulamamışken daha, Marmara Denizi’nin orijinal rengini unutmaya başladığımız mayıs ayından beri kafalarımızı toplayamamışken henüz, son haftalarda katlanarak artan vakalar yüzünden içten bir tebessüm etmeyi bile çoktan unutmuşken, bir de bu yangınlar… “Kahrolduk!” kelimesinin bile hafif kaldığı, peş peşe ortaya çıkan ateşlerin kimler tarafından hangi sebeple fitillendiğini ve neden bir türlü söndürülemediğini anlayamadığımız, bunları anlamaya çalışmayı da çoktan bıraktığımız, sadece masum doğanın kendisine, yıllardır dimdik durdukları yerden kaçamayan ağaçlara, yumurtalarını terk edemedikleri için ölüme razı gelen kuşlara, börtüye böceğe, toprak anaya, yitip giden hayallerimize, doğmamış evlatlarımızın dumanlı geleceklerine ağladığımız günlerin içinden geçmekteyiz maalesef.
Bugün dünyanın hangi ülkesinde yaşarsak yaşayalım; her şey en ideal şekliyle yapılsa, yüzde yüz doğru tarım politikaları uygulansa, mantıklı sulama yöntemleri esas alınsa, doğa hiç kirletilmese bile; en büyük ortak düşmanımız olan küresel ısınma her birimiz için ciddi bir tehdit oluşturuyor. İklim krizi, dünyanın tarım haritasını hızla değiştiriyor. Financial Times’ın son günlerde yaptığı çarpıcı araştırmaya göre, örneğin, Sicilya’da artık avokado yetişiyor; şaraplık üzüm iyice kuzeye, İngiltere ve Kanada’ya doğru kayıyor; Sibirya ise buğdayın yeni coğrafyası olarak kabul ediliyor! Düşünebiliyor musunuz, dünya hızla değişiyor artık; yaşam kabuk değiştiriyor ve tüm bunlar hızla olurken, aklıselim ülkeler krizi fırsata nasıl çevireceklerini, bu işin içinden en az hasarla nasıl sıyrılacaklarını düşünürken, biz denizlerimizi çöp bidonu gibi kullanmaya devam ediyoruz; fabrika atıklarının derelerimize akmasına göz yumuyoruz; tarım için sularını vahşice kullandığımız göllerimizi birer birer kurutuyoruz; yeşile düşman, hayvan sevgisinden uzak yaşamayı yaşamak, betona tutkun olmayı gelişmişlik sanıyoruz. Nüfus artış hızına bakıldığında ve dünyaya otuz yıl sonra yüzde yetmiş daha fazla gıda gerektiği dikkate alındığında, “parasıyla bile” karnımızı doyurmanın artık çok güç olacağını ve hayatı kendimize iyice dar edeceğimizi neden anlamak istemiyoruz hiç? “Parasıyla değil mi, kardeşim?” diye haykırarak, yüzüne banknotlar savurup kendisinden yiyecek talep ettiğimiz dünyanın, “Al paranı da, sektire sektire git!” diye cevabı yapıştıracağını aklımıza bile getirmememizin sebebi ne?
Başına gelen tüm musibetler ile onların faillerini unutmaya, gerekli önlemleri almaya yanaşmayan yetkililerin günahlarını affetmeye, ufacık çıkarlar uğruna geleceğini feda etmeye ezelden beri zaten alışkın olan halkımız; gün gelecek, bu yangınları da hafızasından silecek elbet, ama ben silmeyeceğim. Örneğin, -içim acıyor bunu yazarken ama- ne yazık ki artık birer çorak araziye dönüşen bu ormanlık alanlara yıllar sonra büyük oteller, süper lüks tatil köyleri filan inşa edilirse eğer, kendimi bildim bileli bu tip yerlerde tatil yapmadığım gibi, gene yapmayacağım. Bu günahın, bu haksızlığın, bu cinayetin, bu organize kötülüğün, bu cehaletin bir parçası olmayacağım asla. Bu yangın yüzünden evlerini, doğal yaşam alanlarını kaybedip şehirlere inen o yaban domuzlarının gruplar halinde sabaha kadar inlemelerini unutup da, elimde buz gibi meyve kokteylimle, bir zamanlar kocaman, köklü ve soylu bir ağaç ailesinin yerinde yaşadığı o hissiz havuzun yapay maviliğinde serinlersem eğer…
Tepkimde tek olsam da, böyle düşünen bir ben kalsam da, kararımdan vazgeçmeyeceğim, tıpkı o çok sevdiğim hikâyede, ağzındaki minicik su damlası ile devasa ateşi söndürmeye giden karıncanın dediği gibi: “Hiç olmazsa, safım belli olsun.”. Benim safım; o yaban domuzlarının yanıdır, yaşayan en küçük canlının bile hakkını yemekten korkanların yanıdır, vicdanın yanıdır, merhametin yanıdır. Benim safım; yaralayanların değil, yaraları saranların yanıdır. Benim safım; kendisini doğanın efendisi olarak gören insan müsveddesinin değil, doğanın bir parçası olarak kabul eden insan gibi insanın yanıdır. Yaptıklarım, yapmadıklarım, kararlarım cehennem ateşine dönüşmüş bu ülkede bundan böyle ne işe yarar, kime ne fayda sağlar, bilemem ama, hiç olmazsa safım belli olsun.
1 Ağustos 2021 Pazar
1974, Ankara doğumluyum. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden 1997 yılında, İstanbul Üniversitesi İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümünden ise 2018’de mezun oldum. Yüksek lisansımı Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında yaptım. İngiltere, İspanya ve Arjantin’deki çeşitli dil okullarında eğitim aldım. 2017 yılında Cambridge Üniversitesi’ne giderek İngiliz edebiyatının farklı dönemleriyle ilgili derslere katıldım. Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen editörlük, düzeltmenlik ve lektörlük programlarını tamamladım. 2001’den beri öğretim görevlisi olduğum Marmara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulundaki görevimi sürdürmekteyim. Ayrıca, üç Javier Cercas romanına ve Mary Renault tarafından kaleme alınan “Büyük İskender Üçlemesi”ne emek vermiş bir çeviri editörüyüm. Kurucusu olduğum Kitap Kurtları Kulübü ile ilgilenmeyi ve gerek kendi edebiyatımızdan gerekse dünya edebiyatından isimlerle yaptığım röportajları, yazdığım denemeleri blogumda paylaşmayı seviyorum.
Kendimle ilgili, öz geçmişimde yer alan nesnel bilgiler bunlar. “Ben kimim?” sorusuna vereceğim öznel cevaplarım ne derece doğru olur, taşıdığım etiketlerin kaçını burada bir çırpıda sıralayabilirim, bilmiyorum. Dolayısıyla sadece şunu ekleyip konuyu kapatmayı yeğliyorum: Okumayı, yazmayı, araştırmayı, öğrenmeyi, sorgulamayı, seyahat etmeyi seviyorum ve bazı insanlara rağmen hâlâ “insan” kalmaya çabalıyorum.
88 Yorum
Yazın doğru yanlış, eksik fazla, isabetli isabetsiz, önemli değil! Önemli olan dünyanın, özellikle Türkiye’nin vurdumduymaz toplumu, bu yaşananları sadece ve sadece seyrederek, herhangi bir tepki, herhangi bir eleştiri yapmadan, olduğu gibi kabul eden, aymaz sıkıntılı nesile, insanlığa dönüşmesi çok acı. İnşallah sizin gibi duyarlı, kendini bilen, doğayı seven, insanlığa saygısı olan, bilinçli nesiller yetiştirebiliriz! Çok geç ama imkansız değil!!! Saygılarımla…
2022 Haziran ayındayız aynı şeyleri tekrar yaşıyoruz, ne yazık ki durmayacak gibi, eline, kalemine sağlık durum daha güzel anlatılamazdı..
Ben de senin yanındayım canım.Ne yazık ki bu yazıyı gelecek yıl bi zamanlarda yine paylaşırsın,değişen hiç birşey olmuyor
Sizin özel bir insan oldugunuz ; Fikirlerinizi, duygularınızı ictenlikle ifade ederken kullandiginiz usluptan belli…Derin konuların ummanında bu kadar çok sözcüğü akıcı kullanabilmek sosyal zeka ve yetenek gerektiriyor.Sizi tanıyanlar şanslı.
Okurken bile yüreğim acıdı duygulara tercüman olmuşsun dünyayı ken ellerimizle yıkıyoruz insan denen canavar belki uyanır insan olduğunu hatırlar da düzelir inşaAllah, kalemine yüreğine sağlık ❤️
Kalben ve ruhen sarıldım sana
Tebrik ederim. Kaleminize yüreğinize sağlık.
Çoookk güzel yazmışsın sevgili çiğdem…Mehmet
Harika Çiğdem’ciğim. Vira…
Kalemine sağlık çiğdemcim harika bir yazı yazmışsın bravo
Çiğdem’ciğim duygularıma tercüman olmuşsun, kalemine sağlık. İçimiz kan ağlıyor gerçekten, ancak yanan bölgeler konusunda iyimser olabilmek çok zor olsa da onları çorak birer arazi olarak düşünüp karamsarlığa da kapılmayalım derim ben. Çünkü bu umutsuzluk bizi güçsüz bırakır, bu işten çıkarı olanların işini kolaylaştırır. Bu malum güruh timsah gözyaşları diner dinmez hesaplarını yapmaya başlayacaklar, hatta belki başladılar bile. Buralar yine cennete dönüşecek, doğa kendini yenileyecek mutlaka. Bunu hep gündemde tutmalı, bu galiz kitleye ve emellerine nefes aldırmamalıyız. Kalemine sağlık tekrar, sevgiler 🙂
Her yazında kalemine olan hayranlığım artıyor sevgili Çiğdem. Yine çok zarif ve net bir ifade ile kelimelere dökmüşsün duygularını. Tarafımız belli! Başımıza taç yapılmış akıllarımızı insan olmak için kullanmayı öğrenmeden bu gezegene huzur yok.
Kalemine sağlık Sevgili Çiğdem, duygu ve düşüncelerimize tercüman olmuşsun; doğanın dengesini bozan, parçası olduğunu unutan ve bir an önce senin kelimenle “sektirmemiz” gereken kontrolsüz egonun yok olması, doğal armoniyi yakalama hayaliyle . . .
Ne kadar guzel duygularini dile getirmişşin Ciğdem’cim ve benim gibi hissedenlere de yalnız olmadığımızı hatırlattığın için ayrıca sağol. Canı gönülden tebrikler, sevgiler.
Muhteşem olmuş, aynı duyguları yaşıyorum.TÜRKİYE mız için yapmamız gereken çok şey olabildiğinden eminim.Dilerim bir yerlerden başlamamız lazım tez zamanda.Sizler yaşça küçüksünüz ama, bizler 70 li yılları 1 Mayıs ları yaşayan kişiler olarak bugün nasıl mücadele etmemiz hakkında her girişime sizlerleyim. Bu Vatanı tertemiz bir şekilde geleceğimize bırakmalıyız.
Okurken metnin ifade ettikleri icimi titretirken; kaleminin akıcılığı, netliği, pür dikkati bir an olsa bile dağıtmayışı hayranlık uyandırdı! Toplumumuzdaki insanlar da senin kadar aklı selim, mantıklı ve geniş vizyona sahip olmuş olsaydı, bugün ziyaret ettiğin güzellikleri bizler de içimizde baharlar açarak okuyabilirdik. Kalemine ve emeğine sağlık, her alanda kuşkusuz gösterdiğin başarıyı burda da rastlamak şaşırtıcı olmadı…
Eline, diline, yüreğine sağlık, yaşanacak sıkıntılar bu kadar da güzel ifade edilemezdi.
Mesajı net, harika bir anlatım, duygusunu içimde hissettim.
Bu güzel anlatımın devamını bekliyorum
Cigdem’cigim,muhtesem yazmissin.Bu kadar cetrefil ve uzuntu dolu dunyanin hali bu kadar saf,akici anlatilabilir,farkindaliklar bu kadar nokta atisi ile belirtilebilirdi.Hislere tercuman olup hepimizin kalbini calmak bu olsa gerek.Kalemine saglik tatlim,tebrikler❤️
Yaşadığımız bu zor süreçte duygularımıza bu kadar mı güzel tercüman olunur… Ülkemizdeki bütün duyarlı vatandaşların canı burnunda, Kabus değil, korku filmi değil, rüya değil gerçekten cayır cayır yanıyoruz, insan ister istemez düşünüyor, itibardan tasarruf etmeyenler, acaba insan sağlığı ve doğayı kurtarma konusundamı tasarruf etmeyi seçti..Yunanlılar da ülkeyi terk ederken yakıp yıkıp terk etmişlerdi, ne acıdır ki başımızdakilerde aynı zihniyetdeler. Bizi insan yapan değerlerden biride kimse görmeden doğruyu yapmak, ülke olarak bunu başardığımızda kazanacağız..son dönemlerde Sevgi den yoksun bir toplum olduk sevmeyi öğrendiğimizde doğayı,insanı evreni, sevdiğimiz de kazanacağız,insan sevdiğine asla zarar veremez..Karış karış bildiğim bu yanan yerleri,on gündür ağlayarak izliyorum, içim yanıyor, bu durumda başka safda olmam mümkün değil yanınızda lütfen banada yer ayırın.. Çiğdem’cim kalemine yüreğine sağlık♀️
Annem, çok güzel yazmışsın. Kalemine sağlık…
Yüreğine kalemine sağlık Çiğdem ciğim hislerimize tercüman bir yazı olmuş
Ne kadar akıcı bir yazı olmuş.Yüreğinize sağlık.Duygularımız aynı ama benim bu kadar güzel ifade etmem mümkün değil.
Kutluyorum.
Farkında olmak da fark etmiyor artık, farkında mısın!!! Lütfen safları sık tutalım.
Aklına, yüreğine, kalemine sağlık sevgili arkadaşım Çiğdem! Ne güzel ifade etmişsin ve hiç ama hiç yalnız değilsin. Mesele artık iyiler ve kötüler arasında. Yerimiz, “ama”lar olmadan, çocukların, kadınların, yaban domuzlarının, kaplumbağaların, ağaçların yanıdır.
Yazdıklarını her zamanki gibi büyük bir keyifle okuyacağız burada. Yolun açık, dokunduğun yürek çok olsun! Sevgiler.
Canım Çiğdem’cim,
Her cümlen kendin gibi , yani içten ve doğal , su gibi , çiçek gibi . Bu metni okuyan herkes doğasever olmalı, değilse olur. Söylediklerimiz ve düşüncelerimiz uyguladıklarımız ile örtüştüğü gün dünya bir nebze yaşanır olacaktır diye ümit ediyorum. Kalemine sağlık , nice yazılarını severek okuyacağımı da buradan belirtmek isterim.
Sevgili Çiğdem ne kadar güzel yazmışsın ellerine sağlık duygularıma tercüman oldun
Çiğdemciğim ne kadar akıcı olmuş, kalemine sağlık
Dear Çiğdem, what a truly moving piece of writing! You are the voice of many of us in these very troubled times.
Seni yürekten kutluyorum yolun açık okuyanın bol olsun arkadaşım tüm duygularımıza tercüman olmuşsun. Yeni yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum yüreğine sağlık ❤
Tebrik ederim Çiğdem’ciğim. O kadar güzel dile getirmişsin ki çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakacağımız kaygısına cevap olmuş.Herzaman sosyal medya tasvirlerini ilgiyle takip ediyorum.Başarılı kalemin hiç durmasın devamını diliyorum.❤️
Çiğdem canım inen okurken bile gözlerim doldu: duygularını, kendini , duyarlılığını öyle öyle samimi öyle yürekten anlatmışsın ki , eline , ruhuna sağlık. Dediğin gibi o canım ormanları , yeşili yok edip o bölgelerde oteller , binlerce canın üzerinde eğlence merkezi yapılırda oralarda değil kendim keyif yapmak yapan tüm sevdiklerime de tepkimi en ağır şekilde göstereceğimden eminim.
Benim de sağım senden yanadır Çiğdem’ciğim. Ama ne yazık ki artık saflarımız azaldı ve gün gelecek o saf değiştirenler farkına vardıklarında iş işten çoktan geçmiş olacak, geriye asla ve asla dönülemeyecek…
Ellerine ,düşüncelerine sağlık böyle güzel kelimelerle duygularımızı ifade ettiğin için ..
Eline,diline sağlık.
Çiğdem hanım gerçekten hislerimize tercüman olmuşsunuz. İnşallah bu yazdıklarınız birilerine örnek teşkil ederde artık bazı şeyleri değiştirmek için insanlar harekete geçer. Yüreğinize sağlık.
Çiğdemim, yazdıklarını okuduğum zaman keyf aldım, hüzünlendim, kızdım, güldüm.. Gerçekten çok başarılı, bizi kendinden mahrum bırakma.
O kadar güzel yazmışsın ki, içerikten mi konuşalım, yoksa güzel Türkçenden mi, bilemedim. Uzun cümleler çoğu zaman okuyucuyu sıkar. Ancak senin uzun cümlelerin konuşur gibi, saate karşı koşar gibi. İnsan soluklanmadan okuyor.
İçeriğe gelince… ne acıdır ki bugün yaşadıklarımız daha 30-40 yıl önceden ‘geliyorum’ diye bas bas bağırıyordu da, biz kulaklarımızı tıkamayı seçmiştik. 70lerin başında doğum büyüdüğüm kente yeni liman yapılacaktı. İhaleyi alan o günlerin Yugoslavya’sından bir şirket getirdiği özel ekipmanlar ve kamyonlarla yarım saat ötedeki dağları oydular, devasa kayaları getirip denize döktüler. Delikanlı aklımızla felaketi işaret edecek olduk ama büyüklerimizden azar işittik. “Ne o koministler, şimdi de bunlara mı taktınız? Hadi Moskova’ya”. Nasıl bir dramdır ki bu, bize bunu söyleyen zihniyetler şimdi hep Moskova’da. On yıl kadar önce okumuştum. 2030dan itibaren Akdeniz çölleşeceği için İtalya, İspanya ve Fransa’nın büyük şarap üreticileri Rusya, Ukrayna, Finlandiya gibi soğuk ülkelerden toprak alıp bağ dikmeye başlamışlar.
Acı gerçek, son birkaç yıldan beri sürekli tokat atmakta yüzümüze, ama hala uyanamıyoruz.
Canım Çiğdem’im ,diline, yüreğine sağlık! Ruhunun güzelliği, senin safını uzun yıllar önce çizmiş…
Dilerim bundan sonraki yazılarında, dünyadaki gelişmeler nedeniyle hep mucizeler anlatılsın, kaleminden umut fışkırsın… Yolların hep açık olsun canım kardeşim.
Ne kadar doğru ! Tüm hissettiklerimi okudum! Tebrik ederim, böyle günlerde yaşadıklarımız da hiç olmazsa hafızamızda kalmasa da, söz uçar yazı kalır! Kaleminize sağlık…
Her kelimesine sonuna kadar katılıyorum. Maalesef güzel ülkemde,gündem o kadar çabuk değişiyor ki; bu yangınları da unutacağız elbet dediğin gibi.. Korku devleti yarattiklarindan mi yoksa balik hafızalı ya da Aziz Nesin’in dediği gibi aptal miyiz bilmiyorum ama en azından senin gibi yüreği, kalemi dobra, dilimize,hislerimize tercüman olan yazarlarimiza ihtiyacımız var. Başarılarını en yakından takip eden biri olarak, safımız senin yanın güzel yürekli ablacigim…
Canim Cigdemim agzina saglik .
Benim safim da seninle ayni saf.
Insan gibi insan vicdan sahibi olanlarin safidir bu …
“Bu cinayetin parçası olmayacağım.” İçime işledi bu cümle. Hayır,canını, evini, birikimini,umudunu kaybedenleri ve geleceğimizden kim bilir kaç yıl çalanları unutmayacağız. Safımız bellidir.
Farkındalık yaratacak derecede güzel bir yazı sevgili hocam, kaleminize sağlık
Kalemine sağlık sevgili Çiğdem’ciğim. Inşallah daha mutlu satırlara ilham olacak güzellikler bollaşır.
Yine samimi ve son derece farkında bir gözlem ve sentez işte sen !!!
Yüreğine ve kalemine sağlık can Çiğdem.
Yazıların ve okuyanın bol olsun❤️
Yalnız degilsin sevgili Çiğdem…Cogumuzun duygu ve düsuncelerini yazi ile aciklamıssın..İfaden de rahat ve akıcı…Sana hayranlığım hergün artıyor….
Sosyal medya’daki sessizliğinden sonra bu yazıyla içime su serptin canım Çiğdem’im. Çok yeşillerdi, çok güzellerdi. Doğa kendini tekrar toparlayacak ama bizim de ruhlarımız yandı. Vicdanımızdan vurulduk. Doğanın bize ihtiyacı gerçekten yok. Değişik ağır bir döngü.
Bravo, çok başarılı bir blog olmuş. Güzel yazılarınızı bekliyoruz.
Kişiliğini, bilgisini, duyarlılığını, açık sözlülüğünü ve sevecenliğini hep taktir ettiğim arkadaşımın yazılarını artık buradan okumak tatlı bir heyecan. Bu adımın için seni kutlarım. Duygularımı kelimesi kelimesine aktarmışsın. Kalemine sağlık. Heyecanla bekleyeceğim diğer yazılarını. Sevgiler
Ne kadar güzel yazmışsın duygularımızı Kübracım. Yazıık oluyor bu güzel vatana.
Kıymetli Hocam, yine tercüman olmuşsunuz hislerimize… İyi ki varsiniz… Kaleminize sağlık
Güzel yazınız için teşekkürler.
Yine o güzelim yalın, samimi tam da bugüne uygun bir yazı olmuş .
Senin tüm duygu ve düşüncelerini yürekten paylaşıyor ve kutluyorum.
Çiğdemcim hislerimi acımı anlatan yazı olmuş tebrik ediyor kocamaaan ❤️ binden öpüyorum kalemine sağlık. Niceliğin önemli olmadığı, niteliğin önemli olduğu her yerde ve özellikle senin gibi her anını bilgisini geliştirmek ve öğretmek vede aktarmakla geçen senin gibi cesur ve asil kadınlara ihtiyaç olduğunu biliyorum. Durma yola devam seni görmek istediğim yerde ol. Kalemin susmasın.
Bir çırpıda bu kadar açık ve duru şekilde bir insan duygularını nasıl daha iyi ifade edebilir ki? Keşke herkes sizin kadar hassas ve farkında olsa ✌
Çiğdem’cim kalemine, yüreğine sağlık. Hepimizin duygularını ne güzel ifade ettin. Yazılarının devamını heyacanla bekliyorum…
Daha ne yazılabilir ki…
Canim Cigdem’cim,
Her zaman oldugu gibi, beynimden kalbimden gecenleri, cok guzel cok yalin cok akici dile getirmissin. Kalemine saglik arkadasim…Umut hep var. Safim her zaman, senin ve senin gibi dusunenlerin yanidir. Saglicakla kal…
Hayal
Çiğdem’im,
O kadar akıcı, o kadar içe işleyen bir dil ile aklımdaki yüreğimdekileri dile getirmişsin ki, kalbimin atışı hızlandı, öfkem sanki senin kaleminden boca edildi. Kuvvetli kalem, dile hakimiyet ve yaratıcılığın ve tabii ki aydınlığın bünyedeki etkileri işte böyle oluşuyor.:)
Bizim safımız hep belli zaten ama….
Neyse bu günler de geçecek ….
Çok güzel olmuş hocam. Elinize, ağzınıza sağlık. Umarım bu yazıyı gerekli merciiler görür, okur ve anlar. Umutlarımız sararmaya, solmaya başladı. Tekrar elinize sağlık
Sevgili Çiğdem,
Önceki yorumları okuduktan sonra, sordum kendi kendime “Bana ne kaldı?”. Dostların, duygu ve düşüncelerini paylaştıklarını, onlara katıldıklarını çok güzel dile getirmişler.Sonra düşündüm, bana kalan, bütün bu duygu ve düşünceleri yürekten paylaşarak bir buket haline getirip sana yeniden sunmak! Lütfen bu buketi kabul et, sonraki yazılarınla onu zenginlestirmeya devam et.. Sevgiler, başarılar..
Ben de yüreğini kalemine dokundurmuş bu güzel yazarın safındayım.
Şu zor günlerde hepimizin içinde yaşadığı derin burukluğu çok güzel yansıtmışsınız. Kaleminize sağlık…
Aynen katılıyorum Kübra hanım ellerine sağlık ıyıkı varsın
Yazının hem içerik hem de yazım kalitesi tartışılmaz. Sadece bu yangınlar boyunca değil, çok uzun zamandır dile getirmek istediğimiz bazen getirdiğimiz bazen de ıskaladığımız tüm hislerimize tercüman olmuşsun. Ve gerçekten çok doğru: “Safımız” belli olsun.
Ama beni bu yazıdan daha fazla mutlu eden başka bir şey var. Son 7-8 senedir sana yazılarını derli toplu bir halde tut, bir blog aç, yazdığın bu güzel yazılar kaybolmasın, tekrar tekrar okuyabileceğimiz bir yer olsun diye defalarca söylediysem de sen sosyal medya yazarı olmaya devam etmiştin. Sonunda çok doğru bir tercih ile “kalıcı” yazılar yazmaya başladığın için hem teşekkür hem de tebrik ederim.
Günlük yapılacak işler listesine bir yenisi daha eklendi artık, ara ara açıp bakacağız yeni neler yazmış Çiğdem diye…
Ve elbette bizler de kendi mecralarımızda paylaşacağız herkes http://iskembe-ikubradanattiklarim.online/ okusun diye…
Yorumunuz denetim için bekliyor.
Bütün duygu ve düşüncelerimin kaleme alınmış en güzel hali. Safım belli. Kaleminize sağlık, tebrikler.
Canım Çiğdemim, ne güzel ifade etmişsin “ hiç olmazsa safım belli olsun “… sen o kadar güzel bir insansın ki, bu dünya da hala bir avuç vicdanlı, merhametli, insan gibi insan olanların sayesinde dönüyor, insan müsveddelerinin tüm kötülüklerine rağmen….
Muhteşem ☺️ ve her kelimesi maalesef doğru bir yazı olmuş canım.
İçim öyle yandı, öyle acıdı ki, dilim tutuldu… Ne güzel dile getirmişsin yaşadıklarımızı, duygularımızı… Yeniden sarıldım umutlarımıza! Emeğine, kalemine sağlık Çiğdem Çiçeğim!
Ne güzel anlatmışsın ❤️Duman kokusu içinde okudum uzaktaki alevleri gorerek içim yandı iki kat gözyaşlarıma engel olamadım ❤️❤️Kalemine kuvvet sevgili genc yazarımız ❤️❤️
Kesinlikle hislerimize tercüman olmuşsunuz . Bu yorumu yazıyorum ki bizimde safımız belli olsun…
Ağaçlara, kuşlara, toprağa duyulan vefanın vücut bulmuş hali Kübra Çiğdem, güzel insan, yüreğine sağlık!
Sevgili arkadaşım Çiğdem,
Benim de dahil olduğum ve sayılarının hiç de az olmadığına inanmak istediğim pek çok insanın hislerine tercüman olmuşsun. Safımız belli!
(Yeni blog macera hayırlı uğurlu olsun. Uzun soluklu olacağından hiç kuşkum yok.)
Yüreğine sağlık. Eşsiz vatanımızın denizlerine, havasına, toprağına, tarihine yapılan tüm kötülüklere, vicdanı kararmış gözlerini itibar ve menfaatçilik bürümüş insanların rant uğruna vatanımızın her karışına acımasızca müdahale etmelerine inat safımızı bir kez daha haykırmak adına , düşüncelerimize çok güzel tercüman olmuşsun. Yaşamındaki dik duruşunu kalemine entegre etmişsin. Bravo Rabbim başarılarını daim etsin…
Sevgili Çiğdem’im,
Yazdıklarını yüreklerimize yerleştiriyoruz hep.
Kalemine, emeğine, duygularına, diline teşekkürler.
Gönülden biriz!
Kalemine sağlık canım,safımız belli de;saftirik yerine koyuyorlar bizi… Sevdiğimin sevdiği yerler,çocuklarımın çocukluk hatıralarını yaktılar…Aciz kaldım,çokça ahh ettim..Elim,kolum sıkı sıkı bağlı hissettim…Duygularıma tercüman olmuşsun..Yüreği güzelim…
Harika bir yazı kaleme almışsınız Çiğdem Hanım’cığım. Çok duygulandım. Yaşadığımız yürek yakan bunca olayı o kadar içten ve samimi anlatmışsınız ki, elinize sağlık…Kutluyorum. Tepkinizde asla yalnız değilsiniz. Safımız sizden ve yeni yazılarınızdan yanadır.
Sevgili arkadaşım iyi ki varsın, iyi ki yazıyorsun. Gönlüne, kalemine sağlık. Fikrine, düşüncelerine can-ı gönülden katılıyorum. Bu hayatı bize uygun görenler, onları destekleyenler acaba hangi yüzle karşımıza çıkacaklar.
Canım Çiğdemim kalemine ve ruhuna sağlık. Her zaman olduğu gibi yine duygularıma tercüman olmuşsun. Safımız belli bizim. Umarım bir gün ülke olarak hepimiz aynı safta oluruz. Umut dolu günlerimizin ve onları senin güzel yazılarında okumamızın çok yakın olması dileğiyle…
Yazınız memlekette malesef ki azınlık olan
Duyarlı vicdanlı ahlaklı sağduyulu her insanın yüreğinden geçen duyguların sesi olmuş yüreğinize kaleminize sağlık.
Olaylar olaylar….. konunun ne olduğunu tam anlayacakken hooopppp değişiveren gündemler. Hemde neresinden tutsan elinde kalan cinsinden. Ama çok haklısın, bir duruşu olmalı insanın. Yazdıklarına harfiyen katılıyorum, kalben hissediyorum, aklımla tasdikliyorum.
Kutluyorum Çiğdem’ciğim seni, sen hep yaz ❤️
Bir çırpıda okudum. Samimi, yürekten. Kalemine sağlık Çiğdem’ciğim.
Eline,kalemine sağlık Çiğdemcim.Hepimizin duygularına tercüman oluyorsun ve çok güzel tasvir ediyorsun.Eşim ile birlikte seni takipteyiz.Dileğim dünyada ve ülkemizde güzel şeyler olması ve senin bunları yaıya dökmen.
Tebrikler
Katılarak ağlama duygusu o kadar yoğun ki, sürekli gözlerim dolu… Canımsın Çiğdem, safımız belli, evelallah!
Cok guzel ifade etmissin Cigdemcim. Herkes kendi bulundugu yeri senin gibi belirlese ve prensiplerle yasasa, kendi katkisini yapmak ile ugrassa degisim olacak.. Kalemine saglik.
Hep “ne güzel tasvir ediyor, nasıl da akıcı bir dili var” demişimdir paylaşımlarını okurken.
Nihayet dolu dolu okuyacağız ileriki günlerde. Seni kutluyor ve merakla bekliyorum yapıtlarını
Başarılı ve keyifli günler dilerim Çiğdem’ciğim
İçten, doğru ve haklının yanında bir yazı. Güzel dileklerine ve haksızlığa uğrayanların yanında olma kararlığına alkış tutuyorum. Safımız demokrasi, insan ve hayvan haklarını savunanların yanıdır. Güzel yazı için tebrikler…
Sevgili Çiğdem..Her zaman olduğu gibi seninle gurur duydum.Literatüre girecek bu yazın için yürekten kutlarım güzel kızım..
Duygularıma düşüncelerime her zaman ki gibi tercüman olmuşsun canım, eline kalemine yüreğine sağlık, yazmaya devam ……❤️